Sağlıklı bir Akciğer
baharda çiçek açmış bir ağaca benzer.Göğüs Hastalıkları
Astım, alerjik hastalıklar, bronşit, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, zatürre, tüberküloz, akciğer embolisi, kronik öksürük, akciğer kanseri …
Göğüs Hastalıkları
Öksürük, göğüs, sırt ve omuzda oluşan ağrılar, hırıltılı solunum, balgam, horlama, öksürük ile birlikte görülen kan, hâlsizlik, sadece geceleri görülen terlemeler, ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı v.b. hastalıklar.
Solunuma ve akciğere bağlı olarak gelişen hastalıkların tanı ve tedavisi uzman hekimler tarafından yapılmaktadır. Göğüs hastalıkları yani solunum sistemi sorunlarının tanısı, laboratuvar ve radyolojik tetkikler, ağız içi basınç ölçümleri, akciğer volüm testleri, difüzyon testi, reversibilite testi, vital kapasite testleri yardımıyla konur.
Solunuma bağlı gelişen uyku bozukluklarının tanı ve tedavisi için ise uyku laboratuvarı ve ayrıca ileri görüntüleme hizmetlerinin verildiği bronkoskopi ünitesinde göğüs hastalıkları uzmanı hekimler tarafından hastaların teşhis ve tedavileri yapılır.
Astım
Astım hava yollarının çevresel etkenlere karşı aşırı duyarlı olmasıdır. Hava yollarında ve hava yollarını döşeyen mukoza denilen zarda ödem yani şişme, aşırı sıvı salgılanması ve daralma sonucu nefes almada güçlük, balgamlı yada balgamsız öksürük, hışıltılı-hırıltılı solunum ortaya çıkar. Öksürük, nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme ve göğüste sıkışma hissi ile seyreden tabloya astım nöbeti denir. Astım tanısı detaylı hasta öyküsü, muayene bulguları ve solunum fonksiyon testleri ile konulmaktadır. Alerjik hastalıkların ve astımın erken tanısı konularak ve iyi bir tedavi ile tamamen kontrol altına alınabilmesi mümkündür. Tedavinin amacı, hastaya, şikayetlerinin olmadığı veya en az düzeyde olduğu bir yaşam sağlamaktır. Tedavi uzun süreli olup uzman doktorların önerileri ile kişiye göre düzenlenir.
KOAH
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) solunumla akciğerlere alınan havanın kolay bir şekilde dışarı verilememesi şeklinde açıklanabilecek bir akciğer hastalığıdır. KOAH’ın en önemli nedeni olarak sigara içmektir. KOAH’ın meydana gelmesini sağlayan diğer nedenleri ise mesleki deformasyon oluşturan maden ve metal işçiliği, ulaşım sektörü, odun ve kağıt imalatı, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği, genetik hastalıklar, hava kirliliği, yaş ve cinsiyet olarak sayılabilir. KOAH hastalığının belirtileri özellikle fiziksel aktiviteler sırasında nefes darlığı, hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma, beyaz, sarı veya yeşil renkli olabilen balgam, siyanoz gibi nedenler sayılabilir. KOAH’ta oluşan akciğer hasarı bir defa meydana geldikten sonra hastalığın belirtileri hafifletilebilir, hastalığa bağlı komplikasyonlar ortadan kaldırılabilir veya hızlı seyreden hastalığın yavaşlamasına yardımcı olabilir.
Akciğer Kanseri
Akciğerlerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu akciğer kanseri oluşur. Akciğerin üst kısmına yerleşmiş olan bir kitle, bazı sinirlere bası yaparak kolda ve omuzda ağrıya, ses kısıklığına, göz kapağı düşüklüğüne neden olabilir. Akciğer kanserinin belirtilerinden bazıları sürekli nefes darlığı, hırıltılı solunum, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflama, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğüdür. Hastanın genel sağlık durumu, hastalığın evresi ve kanserin tipine göre tedavisi farklılık gösterebilir. Birçok evrede farklı tedavi kombinasyonları ve kişiye özel tedaviler uygulanır. Akciğer kanseri tedavisinde tam donanımlı bir hastane ve uzman doktor seçimi oldukça önemlidir.
Pnömoni
Zatürre kısaca akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir ve hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski vardır. Hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla veya dışardan solunum yoluyla mikropların alınmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde pnömoni oluşturur. Tedavi hastaya göre değişir. Tedaviye erken başlandığında ve ayaktan tedavi edilebilen olgularda sonuçlar yüz güldürücüdür.